“İnsan doğası hakkında bildiğim herşeyi kendimi tanıma sürecinde öğrendim.”
Çehov bitmez. Zaman değişir; Çehov kalır. Çünkü o insan hakkında çok fazla şey yazdı. Sıradan bir doktordan daha ötesiydi. İnsanın ruhunu ameliyat ediyordu. Tüm bu sıkıcı, zavallı, gri insan kalabalığının kıyısından yumuşak ama derin bir sitem tonuyla geçti. Sahip olduğu çok yönlü bir persona(kişilik) sayesinde hayatın saçmalıklarını, kaosunu, acımasızca kınamayı iyi biliyordu.
Sadece eklemek istiyorum. Bu olağanüstü yazarın kitaplarını henüz okumadı iseniz; bu boşluğu kesinlikle doldurun.
“Mutlular, mutsuz kişiler sustukları için kendilerini mutlu hissederler.” (Bektaşi Üzümü)
Çehov devrimci mi?
Devrim mi?
Elbette!
Gökyüzünden baktı ve dedi ki:
“Kötü yaşıyorsunuz, beyler!”
Yalta’da yaşayan, aynı zamanda bir yazar olan Yelpatyevsky anlatıyor: Petersburg’un canlanma döneminde, 1905 devriminden önce Petersburg’dan Yalta’ya döndüğüm zaman, aynı gün, sabırsızlıkla beni aradı, benimle ilgili acil bir iş olduğunu acele hemen ona gitmemi istedi. Aslında, onun acelesi vardı.. bu sonra ortaya çıktı. Moskova’da, Petersburg’da ne oluyor hemen bilmek istiyordu, o an bilmek istediği edebiyat değildi, politik dünyayı, yaklaşan devrimi bilmek istiyordu. Ben o sırada olup bitenlere fazla aldırmıyordum. Biraz şüpheci davrandım. Hemen heyecanlandı, keskin ve şüphesiz bana saldırdı. Bu kişi Çehov değildi.
“Nasıl böyle konuşabilirsiniz, nasıl! Üstelik görmüyor musunuz, herşey tepeden tırnağa değişti! Hem işçiler hem de toplum!”
Sonuçta; zeki, özenli, yetenekli bir adam emperyalizm çağının ilk halk devrimi hareketine duyarsız kalamazdı. Öyle değil mi! Üstelik, hayatının ana draması’nda ve yaratıcılığının temelinde bu vardı.
Çehov’un ruhunu daha iyi anlayabilmek için, Gorki’nin onun hakkında anlattıklarına bakmanız gerekir. Hayat ikisine de adil değildi. Bu trajedi asla tedavi edilemez. Ya Gorki gibi hayata direnirdin ya da Çehov gibi 45 yaşında ölmek için, kendine Almanya’da küçük bir köy seçerdin.
Robin kuşu, Gorki!
Gorki ve Çehov’un birlikte çok zaman geçirdiklerini, hatta yakın dost olduklarını biliyoruz. Türkiye’de öğrencilerin Gorki’nin eserlerine ulaşamaması, okumaması için uzun yıllar politika yürütüldü. Çünkü, Gorki Rusya’da devrimin kuşuydu. Neşe, umut getiren şarkısı yüzünden “Robin Kuşu”na çok benzetiyorum. Çehov’un ruhunun ince kıvrımlarını biliyordu.
“Her yerde bayağılığı bulma ve onu gölgeleme sanatına sahipti. İnsanları sade, güzel, uyumlu olarak görme konusunda ateşli ve arzulu yaratılış, yalnızca yaşamdan yüksek beklentileri olan bir kişinin erişebileceği bir sanat. Kabalığa karşı her zaman acımasız ve keskin bir yargıç olmuştur. Çehov, hayatı gözden kaçıran insanlar hakkında birçok komedi yazdı ve bu ona birçok düşman kazandırdı” diye yazdı.
Gerçekten Çehov, küflü dar kafalılara karşı acımasız bir savaşçı, halkın aydınlanması konusunda özverili ve çıkarsız bir koruyucu, modası geçmiş, banal herşeyin yıkıcısıdır.
İşte bu yüzden;
Çehov ölür, yaşam ölür. Çehov ölür, aydınlanan hikayeler, bilgelik, tarafsızlık, insanlara acıyan değil; şefkat ile dolup taşan bir kalp ölür, arkadaşlık ölür.
Modern dünyanın insanları için böylesine yüksek bir entelektüelden asla vaz geçilemez. Çünkü, yeni uluslar üstü toplumun fikir öncüsü, bayağılıktan kurtulmanın ateşi, devrimin atom numarasıdır.
“Milyonlarca insan hayvanlardan daha kötü yaşıyor, sadece bir parça ekmek uğruna.”
Yorumlar
Yorum Gönder