Ana içeriğe atla

Anna Ahmatova: Kara Kargalar

                                                  
                                                                        
“Ölüm yıldızı üstümüzdeydi
Ve masum Rusya kıvranıyordu
Kanlı çizmeler altında
Ve kara marusyaların lastikleri altında”.

Apokalipsis Çekistler atlılar gibi siyah arabalarını uyuyan insanların avlularına sürdü. Perdeler çekildi, lambalar söndürüldü, evin her yerindeki pencereler karartıldı. Korku dolu yüzlerin perde arkasında sadece gölgeleri kaldı.

Anna Ahmatova, requiem şiirinde “Kara Marusya” olarak bilinen ve sadece siyah renkte üretilen GAZ M-1 (Emka)’den bahsediyor. Lastiklerini hoş olmayan biçimde gıcırdatıyor, avluda motorun gürültüsü duyuluyordu. Sürücü kabini izole edilmiş olan bu araçlar kurbanlarını almak için sadece geceleri geldi. Sovyet döneminin her insanı için gerçek bir kabus, kızıl terörün sembolüydü. 

“Acaba bu kez kime geldi?”

Herkes aynı soruyu sordu. Ve zamanla bu araçlar efsaneye dönüştü. Halkın diline “Kara Kargalar” olarak yerleşti. Kara Karga’nın gelişi başka bir tutuklama, geri dönüşü olmayan bir yol, parçalanmış bir kader, sakatlanan hayatlar demekti. Biliyorum. Karga sadece bir kuş. Ve masum. Ancak, eski slav ve çuvaş kültüründe talihsizlik ve ölüm simgesidir. Efsaneye göre; eğer bir kara karga evin üstünde uçar, gaklar ya da çatıya konarsa o evde veya yakınlarda biri ölecek demektir. Ve kara kargalar yüzleri asla unutmaz. “Kara karga” halk arasında kullanılan harika bir metafordu. Siyah güzel bir araba “suçla mücadele” adı altında zulüm taşıyor, uydurma suçlamalara dayalı tutuklamalara dönüşüyordu. Öyleyse bu arabaya başka ne isim vereceklerdi. 21. yüzyılda bile bu hikaye saçma sapan görülemez. 

Birgün Anna Ahmatova'nın evine iki misafir geldi. Evin içinde herhangi bir şeyi yüksek sesle okumak imkansızdı. İzlendiklerinden ve birilerinin onları dinliyor olmasından korkuyorlardı. Tutuklanma korkusu, kurşunlanma korkusu, Gulag kamplarına götürülme korkusu o dönemde kirli bir çamaşır gibiydi. Ve kimse üstüne giymek istemiyordu. Ahmatova, el yazısı ile kağıta bir şeyler karaladı. Ve sadece bu kağıt için o eve gelen kişilere uzattı. Onlar ne yapacağını biliyordu. Kağıtta yazanları ezberlediler. 

İşte "requiem" bu üç cesur kadının hafızası sayesinde var oldu. Ahmatova, ruhunda ve beyninde politik terörü infaz etti. Bu yüzden şiirin her bir mısrası değerlidir: 

"Odada bir kelime bile söylemeye cesaret edemedim
Ama sadece parmağımla tavanı işaret ettim
Oradan yere bir alçı düştü".

O sırada Ahmatova yüksek sesle sadece şunu söyledi: "Çay içer misiniz?" Ve sonra kağıt parçasını kül tablasında yaktı.

"Ve eğer işkence görmüş ağzım kenetlenirse
Yüz milyon halkın bağırdığı
Onlar da beni hatırlasın."                                                                                                         
İnsanlar bu şiiri her dinlediğinde, Stalin döneminin yarattığı terör yıllarının yasını tuttu. Şiir, Stalin döneminin politik yansımalarını anlatan ölümsüz bir anıttan daha fazlasıdır. 

"Ancak, mutlu ölümden korkuyorum
Kara Marusya'nın gürültüsünü unut
Nefret edenin kapıyı nasıl çarptığını unut
Ve yaralı bir canavar gibi uludu yaşlı kadın."

Ahmatova'nın kendi öz oğlu Lev Gumilëv karşı devrimci propaganda ve ajitasyon suçlamalarıyla tutuklandı. Artık hapishane kuyruğunda oğlu için bekliyordu. 

Ahmatova şöyle anlatıyor: Büyük terörün korkunç yıllarında Leningrad cezaevleri kuyruğunda on yedi ayımı geçirdim. Bir süre sonra oradakiler kimliğimi belirlemişlerdi. O zaman arkamda duran mavi gözlü bir kadın kulağıma eğildi "Bunları yazabilir misiniz" diye fısıldadı. Orada herkes fısıltıyla konuşuyordu. "Yapabilirim" dedim. İşte o an kadının yüzünde gülümseme gibi birşey kaldı. 

İşte o günlerin anısına 'requiem' Ahmatova'nın hafızasında korundu. Daha sonra şiir ilk kez okunduğunda yasaklandı. Birçok insan bu şiire sahip olduğu için tutuklandı, hapsedildi. Yine de şiirin dinleyiciyle buluşmasına engel olamadılar. Şiir okunmuştu. Son sözleri bittiğinde salonda çınlayan bir sessizlik oldu. 
---------
Ve bir süre sonra salon alkış seslerine boğuldu. İnsanlar büyülenmiş şekilde dinlediler, bir kelimesini dahi kaçırmaktan korktular ve sessizce ağladılar. 
Bugün şiir ait olduğu yerdedir. 

Halkın dilinde halkın başı üstünde!

Stalin döneminde dev, görünmez bir ayna inşa edildi. Ve daha sonra bu ayna yanlışlıkla yön değiştirdi. Aynadaki görüntüler yanlışlıkla başka bir ülkeye yansıdı. Uzun yıllar sonra yanlışlıkla yabancı bir evin gaz lambası söndü. Çocuklar sustu, sadece parmaklarıyla işaret ettiler. 



                    



                                 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAŞANMIŞLIKLARIN ÜÇ DÖNEMİ VARDIR

  YAŞANMIŞLIKLARIN ÜÇ DÖNEMİ VARDIR Yaşanmışlıkların üç dönemi vardır .    Ve ilki sanki dün gibidir .   Ruh, onların kuts al tonozu altında ,   Ve beden onların gölgesinde huzur bulur .    Henüz kahkahalar donmadı , gözyaşları süzülüyor ,   Masanın üzerindeki mürekkep lekesi silinmedi Ve kalpte bir mühür gibi , o öpücük ,   Tek, veda eden , unutulmaz ...   Fakat bu uzun sürmez ...   Artık başının üzerinde bi r tonoz yok, bir yer de   Issız bir obada yalnız bir ev ,   Kışın soğuk , yazın sıcak ,   Her yerde örümcek ve her şey tozla kapl ı ,   Mektuplar yakılmış , küle dönmüş ,   Portreler gizlice değiştiril miş ,   İnsanlar mezar üstüne gider gibi ,   Döndüklerinde ellerini sabunla yık ıyor ,   Kaçamak gözyaş larını siliyorlar   Yorgun göz kapaklarından , d erin bir iç çek er ek ..   Fakat saatler tik tak vurmaya de...

Selda Şahin okuyor! Anna Ahmatova ''Kahramansız Şiir''

BOŞLUKTA UÇMAK

BOŞLUKTA UÇMAK Oynanan yasak ve şiddet oyunu...politika-ötesi şantaj. Vatandaşa esir gibi davranan "hükumet" herkesi terörist ilan ediyor. Oturdukları koltukları çok iyi sömürdüklerini söyleyebilirim. Farkında mısınız bilmiyorum...kan damlıyor ellerinden. Çünkü iktidarların, varlığının meşruluğunu devam ettirebilmeleri için "terörizm" yaratması gerekmektedir. Yarattıkları "terörizm" haklılıklarını kanıtlamaya dayanak sağlar. Mutfağınızda sigara böreği sararken terörist oluverirsiniz...yağda kızarttığınız o puf puf sigara börekleri de silah oluverir. Siz terörist sigara böreği de silah olduğuna göre mutfağınızın can güvenliği yoktur...işi yokuşa sürmek istersem evinizin can güvenliğinin olmadığını da söyleyebilirim. Bu durumda siz...esir edilmeye mahkumsunuz.  Din ideolojisine sığınan sistem kendi yolunda ilerleyebilmesi, yoluna çıkan engelleri aşabilmesi için panik havası yaratır. Ortada var olmayan "panik" söz konusu ise; h...